NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَمْرُو بْنُ
عَوْنٍ
أَخْبَرَنَا
خَالِدٌ عَنْ
أَبِي
حَيَّانَ
التَّيْمِيِّ
عَنْ
الْمُنْذِرِ
بْنِ جَرِيرٍ
قَالَ كُنْتُ
مَعَ جَرِيرٍ بِالْبَوَازِيجِ
فَجَاءَ
الرَّاعِي
بِالْبَقَرِ
وَفِيهَا
بَقَرَةٌ
لَيْسَتْ
مِنْهَا
فَقَالَ لَهُ
جَرِيرٌ مَا
هَذِهِ قَالَ لَحِقَتْ
بِالْبَقَرِ
لَا نَدْرِي
لِمَنْ هِيَ
فَقَالَ جَرِيرٌ
أَخْرِجُوهَا
فَقَدْ
سَمِعْتُ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
يَقُولُ لَا
يَأْوِي
الضَّالَّةَ
إِلَّا
ضَالٌّ
el-Münzir b. Cerîr'den;
demiştir ki:
Ben (bir gün babam)
Cerîr'le birlikte idim. (Babamın sığırlarını güden) çoban sığır sürüsünü
(yanımıza) getirdi. İçlerinde sürüden olmayan bir sığır vardı, (babam) Cerîr
çoban'a:
Bu da nedir? diye sordu.
(Çoban:)
Sürüye karışmış kimin
olduğunu bilmiyorum, dedi. Bunun üzerine Cerîr:
Onu (sürüden) çıkar.
(Çünkü ben) Resûlullah (S.A.V.)'i
"Sapık(olanlar)dan
başkası yitik bir hayvanı (kendi sürüsüne) katmaz" buyururken işittim,
dedi.
İzah:
Ahmed b. Hanbel, IV- 360,
362.
Hadis-i şerif,
sahiblenmek gayesiyle yitik bir malı kendi
malına karıştıran kimsenin bu
konuda doğru yolu bırakıp sapık bir yol izlediğini ifade etmektedir.
Fakat böyle bir malı
muhafaza edip sahibine vermek üzere kendi malının içerisine karıştırmakta
herhangi bir sakınca yoktur.
"Her kim yitik bir
hayvanı (kendi malı içerisine) katarsa, o malı ilan etmediği sürece
sapıktır" [Müslim, lukata; Muvatta, akdiye; Ahmed b. Hanbel, IV, 117.] buyurmuştur.
Mevzumuzu teşkil eden
bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, Cerîr b. Ab-dillah (r.a.) deve ve sığır
gibi büyük baş hayvanlardan olan yitik malların kendilerini yırtıcı hayvanlara
karşı koruyabilecekleri için yitik mallar içerisinde mütalea edilmemeleri
lâzım geldiği ve bunları bulan kimselerin onlara el sürmemesi gerektiği
inancında olduğu için, kendi sürüsünün içerisine karışan bir sığırın derhal
sürüden çıkarılmasını emretmiştir.
Biz fıkıh ulemâsının bu
konudaki görüşlerini 1704 numaralı hadisin şerhinde açıklamış bulunmaktayız.